İZMİR’de, 7 yıl önce meme kanserini yenen Tülin Gece (39), ikinci çocuğuna hamileyken hastalığının tüm vücuduna yayıldığını öğrendi. Beyin, kemik, karaciğer, akciğer ve birçok alanda lenf bezi metastazları tespit edilen Gece’ye, görme kayıpları başlayıp, tekerlekli sandalyeye mahkum olmuşken, kemoterapi yerine akıllı ilaç tedavisi uygulandı. 8 ayda sıhhatine kavuşan Gece, artık bebeğini sıhhatle kucağına alarak onunla ilgilenebilmenin memnunluğunu yaşıyor.
Aliağa’da yaşayan fabrika işçisi Özhan Gece (42) ile evli olan, Enes (17) ve 8 aylık Ali Rıza’nın annesi Tülin Gece’nin 7 yıl önce sağ memesinde kitle tespit edildi. 1 ay içinde geçirdiği 2 ameliyatta kitlesi ve lenfleri temizlenen Gece’nin 3’üncü ameliyatta memesi alındı. Bir süre sonra hamile kalan ve sürpriz hamileliğinin 7’nci ayında şiddetli baş ağrısı başlayan Gece, 35’inci haftada sezaryen doğum yaptı. 2 kilo 750 gram ağırlığındaki Ali Rıza’yı dünyaya getiren Gece, 27 Şubat’ta beyin ameliyatına alındı. Ameliyattan sonra Kent Onkoloji Merkezi Koordinatörü, tıbbi onkolog Prof. Dr. Bülent Karabulut’a yönlendirilen Gece, moleküler testlerin akabinde akıllı ilaçlardan faydalanmaya başladı. Beyin metastazlarına bağlı yaygın ödemi olan, yürüyemeyen, gözleri görmemeye başlayan, tekerlekli sandalyeye bağımlı olan Gece, akıllı ilaçlar sayesinde yaklaşık 8 aylık müddette takviyesiz tüm hayatını sürdürebilir hale geldi.
Bir göğsünün alındığı kanser tedavisinden 7 yıl sonra bütün bedeninde yaygın metastaz saptandığını ve kemoterapi alamayacak kadar makûs durumda olduğunu anlatan Tülin Gece, hayatının akıllı ilaç sayesinde aydınlandığını söyledi. Gece, “21 günde bir kemoterapi alıyordum. Kemoterapi aldığım zamanlarda çok zorlandım. 1 hafta iyi oluyordum ama sonra hep yatıyordum ama akıllı ilacı günde bir kez aldım ve damar yolu bulmak çok zor olduğu için bu tedavi bana çok iyi geldi” diye konuştu.İlacının Sıhhat Bakanlığı tarafından karşılandığını kaydeden Gece, ilaca rahatlıkla ulaşabildiğini söyleyerek “Umutsuzluğa kapıldığım çok oldu. Bebeğimi kucağıma alamayacağım, diye korktum. 17 yaşında bir oğlum var ama küçüğün bana çok ihtiyacı vardı. Önce Allah’a sonra doktorlarıma güveniyorum” dedi.’SEDYEYLE GELDİ, SAĞLIKLI BİR KADIN OLDU’Yatağa mahkum olan iki çocuk annesi hastası Tülin Gece’nin yaygın ağrılara sahip ve organ işlevlerinde önemli problemleri olan bir hasta olarak kendilerine başvurduğunu belirten Prof. Dr. Karabulut, kemoterapiyle başlamak yerine moleküler testlerin sonucunu beklediklerini lisana getirerek, şunları kaydetti: “Sedye ile ömrünü idame ettiriyordu. Son derece morali bozuktu. Kemoterapi bizim için hala kıymetli bir silah lakin her hasta için değil. Kemoterapi yan tesir açısından sıkıntıları olan bir tedavidir. Moleküler onkolojik testler ile akıllı ilaçlar birçok hastalık kümesi için var. Moleküler testlerde BRCA-2 mutasyonu saptadık. Dünyada bu tıp mutasyonu olan hastalarda akıllı ilaçlar çok başarılı sonuç veriyor. Hem yan tesirleri çok az hem tesiri kemoterapiye nazaran 3 kat daha fazla, hem de kalıcı ve uzun periyodik düzgünleşme sağlıyor. Hastamıza yalnızca günde 1 hap ve kemikleri güçlendirmek için ayda 1 iğneye başladık. Ömür konforunu bozmayacak iki ilaçla en son çektirdiğimiz tomografide çok küçük birkaç nokta dışında beyin de dahil olmak üzere bedenindeki bütün tümörlerin kaybolduğunu gördük. Beyin metastazlarıyla gayret ederken ağır kortizon aldı. Ona bağlı kas gücünde kayıplar oldu fakat bunlardan da arınıyor. Günlük hayatını büsbütün olağan götürebilecek durumda. Bizim açımızdan tam sağlıklı bir bayan.”‘AKILLI İLAÇLARIN İVEDİLİKLE GERİ ÖDEMEYE GİRMESİ LAZIM’Akıllı ilaçların Türkiye’de ruhsatlandırıldığını ama her hasta için geri ödeme kapsamına alınmadığını söyleyen Karabulut, yüksek maliyet nedeniyle her hastanın bu ilaçlara kolaylıkla ulaşamadığını belirtip, “Dünyadaki tüm geri ödeme kurumlarıyla kıyaslarsak birçok alanda Türkiye önde diyebilirim. Şartsız geri ödeme konusunda Türkiye düzgün bir ülke lakin geride kaldığımız, immünoterapi ve akıllı ilaçlar üzere kimi alanlar var. Ruhsatlandırmalar daha süratli olabiliyor lakin bakanlığın onayları SGK’da ret görebiliyor. Değerli ilaçlar olduğu için ulaşabilen hastalar da ulaşamayanlar da oluyor. Tülin bu hususta bir ileti da olabilir. Bu çeşit yararlanımı çok yüksek olan ilaçların acilen geri ödemeye girmesi lazım. Bir toplumsal güvenlik sistemi dünyanın hiçbir yerinde şartsız her şeyi öder, diye bir kavram yok lakin bu cins ilaçlarda geri ödemeyi memleketler arası literatüre uygun biçimde düzenlemek gerekir. Yasal düzenlemelerle bunun giderilmesi gerekir” diye konuştu.
